ölünce beni kim yıkayacak

Bir sual.

Pamuğunu ben tıkarım, yıkamaya karışmam

müslümanlar.

suriyede devlete bağlı imam kadrosu yok.

cuma namazını kıldıran da,
ölüleri gömen de,
islam konusunda hiçbir cemaate bağlı kalmadan kendi kendini eğiten inananlardan oluşuyor.

nedense bu yazıyor dışarıda afişte.

T24 Haber Merkezi

TRT'de yayımlanacak Gassal dizisinin reklam kampanyası için hazırlanan "Ölünce beni kim yıkayacak?" afişleri kamuoyunda bir tartışmanın fitilini ateşledi. Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy'un eşi Pervin Ersoy söz konusu afişler için "Her gün bir kişinin intihar ettiği istanbul'da Marmaray ve metrolara bu afişi koymanın nedeni intihara call-to-action yapmak mı acaba?" ifadelerini kullandı.

Ankara, istanbul, izmir, Bursa gibi birçok ilde kentin uğrak noktalarındaki reklam panolarında yer alan "Ölünce beni kim yıkayacak?" şeklindeki afişler, tartışma yarattı. Kamuoyunda büyük tepki çeken afişe bir tepki de Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un eşi Pervin Ersoy'dan geldi.

"Yeterince kötü!"
Pervin Ersoy paylaştığı mesajda söz konusu afişe "Yakınını kaybedenleri, hayatta yalnız olanları, hasta ebeveynine bakanları düşünmedin; böyle bir laf yazdın ve bunu her yere koydun. Zaten yeterince kötü. Yetmezmiş gibi, belki de her gün bir kişinin intihar ettiği istanbul'da Marmaray ve metrolara bu afişi koymanın nedeni intihara call-to-action yapmak mı acaba" sözleriyle tepki gösterdi.

6.

Call to action ney gardaş?

Açıklamayı yapan amerigan boş işler bakanının hanımı mıdır, nedir?

Ulan ülkede gündem olan şeylere bakın!

Ülkede gençler neden intihar ediyoru araştırmıyorlar, bunun için kamuoyu oluşturmuyorlar. Sonra da böyle saftirik saftirik açıklamalarda bulunuyor ve ne yazık ki kamuoyu oluşturuyorlar.

Düzen bozuk olunca normal.

Ent.

Herkes yıkanıp abdestlenip kefenlenerek defnedileceğini sanıyor belki de…Umarım nasip olur.

Ölüp gitmişsin; şayet yıkanmamış olursan cennetlik de olsan "sen yıkanmamışsın" deyip almıyorlar sanan mal bir kitle ile birlikte yaşıyoruz. Bu sorunun alıcısı çok olur.Yapacak bir şey yok.

true yıkamasında kim yıkarsa yıkasın amk.

Hayatın bir gerçeği ölüm. Devletin bunun için görevlileri var yıkıyorlar onlar. illa ki bir yakini olmasına gerek yok.

kim yıkarsa yıkasın amk.

Yağmur.

--spoiler--
ülkede gençler neden intihar ediyoru araştırmıyorlar, bunun için kamuoyu oluşturmuyorlar. sonra da böyle saftirik saftirik açıklamalarda bulunuyor ve ne yazık ki kamuoyu oluşturuyorlar.
--spoiler--
kültür ve turizm bakanıyla bunun ne alakası var. kaldı ki kültür ve turizm bakanı bağımsızmış yani bir partiye bağlı değilmiş. intiharın bir sürü sebebi olabiliyor maalesef.

başlıkta tek doğruyu aykolik söylemiş.

ülkeyi afganistan yaptılar.
ölüm, korku, terör, baskı, yıldırma, yokluk, yasak, kriz, liyakatsizlik, yetersizlik, çapsızlık, vizyonsuzluk, yozlaşma, adaletsizlik, eğitimsizlik vs. vs.
insanların yaşam sevincini yok ediyorlar.

ben öldükten sonra beni yıkasanız ne olacak, yıkamasanız ne olacak?
hatta beni gömseniz ne olacak gömmeseniz ne olacak?
ben öldükten sonra beni köpek maması veya toprağa gübre olarak geri dönüşüm tesislerine vücudumu verseniz, üniversitelere kadavra olarak verseniz ne olacak?

beni insan gibi yaşatmayıp, benim insan gibi yaşamama imkan sağlamayıp, bana bu dünyada cehennemi yaşatanlar beni yıkama derdinde olması zekama hakaret ediyor.

ne yani, ben bir yangında ölsem kömürleşmiş küllenmiş vücudumla...
bir kazada düşen uçakta veya doğada kaybolsam ölsem parçalanan dağılan doğada çürüyen kemiklerim kalmış vücudum yıkanmıyor ki...
bir katil beni öldürse beni bir yere gömse toprakta çürüyen iskeletimi mi yıkıyorsunuz da saçma sapan algı-bilinç oluşturmaya din motifiyle beni şekillendirmeye çalıyorsunuz?
yok yani, beni kendi zeka seviyenizde mi sanıyorsunuz?
ya da allah "bunu yıkamadın" diye sana hesap mı soracak sanıyorsun da saçmalıyorsun?

ben öldükten sonra senin önceliğin görevin beni kim yıkayacak kim gömecek değil, beni insan gibi yaşatmak senin önceliğin.
vurularak veya yanarak ya da bir patlama, araba, deprem, bomba, patlama, terör vs nedenlerle benim neden öldüğüm ve ölümüme neden olacak durumu engellemek senin önceliğin.
piyasada %80 kısmı asla ama asla insanların hele ki çocukların yememesi gereken gıdalar (sebze, meyvede kimyasal atıklar, işlenmiş gıda ürünlerinde taklit tağşişler, ambalaj ve iklimlemeye- saklama raf teşhirde vb yapılan yanlışlar) yüzünden yavaş yavaş ölmemi kanser olmamı engelle ilk önce, bırakın ben ölünce beni kim yıkayacak ayaklarını.
bu kadar da utanmazlık olmaz, bari zekamıza hakaret etmeyin.
beni yıkama kardeşim, senin derdin beni yıkama da olmasın. eminim mevlam anlayacaktır.
beni yaratan mevlam senin gibi iki yüzlü cahil değil. o merhametlilerin en merhametlisidir. onun huzuruna ben yıkanmadan da çıkarım, sana ne?
düşün yakamızdan artık ya!
yaşarken kene gibi yapışıp kanımızı emiyorsunuz, bari ölünce bizi rahat bırakın.

--spoiler--
Call to action, hedef kitlenizin web sitenizde, açılış sayfanızda, e-postanızda veya reklamınızda hedeflenen eylemi gerçekleştirmesini sağlayan kısa bir ifadedir. Bunlar genellikle üzerine tıklanabilir metinler, resimler veya kullanıcıyı ilerlemesini istediğiniz bir sonraki adıma yönlendiren butonlardır.

https://tr.wix.com/blog/m...ndiren%20butonlard%C4%B1r.

--spoiler--

Billboard reklamında yer alan bu film "insanları intihara davet etmek" diye tabir etmiş sayın hanfendi. ilginç bir benzetme. yani insanlar günde bilmem kaç yüz tane şiddet içerikli dizi - film seyredip birbirini öldürmüyor ama "gassal" ismini görünce intihara meyledecekler öyle mi? pek harika bir bakış açısı doğrusu. intihara gelmeden önce Türkiyede hergün kaç cinayet işleniyor ve sebebi ne acaba bunu söyleseydi keşke. hergün kaç tane kadın cinayeti işleniyor onu da bi söylesin ardından intihar meselesine gelir konu. öte yanda "yakınını kaybedenler, hayatta yalnız olanlar, hasta ebeveynine bakanlar" bunları düşünmedin mi demiş? çok duygulu ve duyarlı bir çıkarım yapmış. fakat sinemada tiyatroda televizyonda ve komple sosyal medyada bu nevi bir empati örneği göremiyoruz neden acaba? yani bunlar "gassal" vizyona girince mi aklınıza geldi? e o zaman hayırlı olmuş bak aklınıza gelmiş film sayesinde ne güzel. yoksa herkes hayatta yaşarken sanki ölüm hiç ortada yokmuş gibi mi yaşasın, yiyelim içelim gezelim yaşayalım keyfimize bakalım, vur patlasın çal oynasın, aman ha sakın bize ölümü hatırlatmayın mı demek istiyorsunuz anlayamadım açıkçası. "bize ölümden bahsetmeyin, ağzımızın tadı kaçmasın" bu mu dur? ee doğru zaten: ölüm ağızların tadını kaçırır. ne yani dünyada ebedi mi kalacaksınız? dünya hayatı kalıcı değil, geçici. yoksa hiç ölmeyecek misiniz? hayır, hepimiz öleceğiz. kimi erken kimi geç ama ölüm hak. yaşamak nasıl haksa ölüm de o kadar hak. haktan. nokta.

ucundan kenarından, kıyısından köşesinden de olsa "ölüm" hayatın gerceği, insanı neden rahatsız etsin ki? yada neden dile gelmesin? bence dile gelsin. konuşulsun ki insanlar sonunda ölüm olan bu hayatı ona göre yaşasınlar. adını yasaklamakla ölüm ortadan kalkmıyor ve acı gerceklere engel olunamıyor. şu veya bu şekilde ölüm başa geliyor..

slogan ve afişler rezalet ama dizi çerezlik, güzel. anormal işlerden.

sivas'dan bir tellak !..

(bkz: kim yıkadıya gitmek)

Sen yeter ki öl! Seni True kardeşim bile yıkar. Öyle değil mi Samet?

TRT’nin dizi bile çekmemesi gerekirken bir de toplumu geriyor.

istanbul'un her yerinde bulunan ve neye ait olduğu belli olmayan reklam afişi.

tıp fakültesi öğrencileri beni yıkasın ve kadavra olarak kullansın. dirim insanlığa faydalı olduğu gibi ölüm de faydalı olsun. umarım öldükten sonra tıp fakültesine bağışlanırım.

tabii ki de true.