İçeriğe atla

Yüzüklerin Efendisi

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Yüzüklerin Efendisi
Serinin ilk kitabının Türkçe baskısının kapağı
YazarJ. R. R. Tolkien
ÇevirmenÇiğdem Erkal İpek/Yeşilbademli
Ülkeİngiltere
Dilİngilizce
TürEpik fantezi
Macera
Yayım tarihi29 Temmuz 1954
11 Kasım 1954
20 Ekim 1955
Türkçe yayım tarihi1997-1998
Kitap sayısı3

Yüzüklerin Efendisi (İng. The Lord of the Rings), İngiliz filolojist ve Oxford Üniversitesi profesörü J. R. R. Tolkien'in yazdığı epik fantezi türündeki romandır. Hikâye, Tolkien'in çocuklar için yazdığı 1937 tarihli Hobbit'in devamı olarak başlamıştı ancak sonunda ondan çok daha büyük bir eser haline geldi. Çoğu II. Dünya Savaşı sırasında olmak üzere 1937 ve 1949 yılları arasında aşamalar halinde yazıldı. 150 milyonun üstündeki satış sayısıyla tüm zamanların en çok satan ikinci romanıdır.

Romanın ismi bütün Orta Dünya'yı fethedip hakimiyetine almakta kullandığı diğer Güç yüzükleri'ne hükmeden Tek Yüzük'ü ilk çağlarda yaratan, hikâyenin kötü karakterlerinden biri olan Lord Sauron'u kasteder.[not 1] İngiliz kırsalından pek de farklı olmayan Hobbit diyarı Shire'da sakince başlayan hikâye, Orta Dünya'nın kuzeybatısına kadar uzanırken Hobbitler; Frodo, Sam, Merry ve Pippin'in yanı sıra Hobbitlerin müttefikleri ve yol arkadaşları olan Kuzey Kolcusu Aragorn, Gondor kumandanı Boromir, savaşçı Cüce Gimli, Elf prensi Legolas ve büyücü Gandalf'ın gözünden Yüzük Savaşı'nın gidişatı takip edilir.

En başında Tolkien tarafından eserin Silmarillion ile birlikte iki ciltlik bir set oluşturması amaçlanıyordu ama yayıncı bu fikri reddetti. Ekonomik sebeplerden dolayı Yüzüklerin Efendisi 29 Temmuz 1954'ten, 20 Ekim 1955'e kadarki bir yıllık süreç içerisinde üç cilt olarak yayımlandı. Bu üç cilt Yüzük Kardeşliği, İki Kule ve Kralın Dönüşü olarak isimlendirildi. Roman yapı olarak üçüncü cildin sonunda dahil olduğu çeşitli bölümlerden, arka plan malzemeleriyle birlikte ikişer bölümden altı kitaba bölünmüş haldedir. Bazı baskılarda tüm roman tek bir cilt haline getirilmiştir. Yüzüklerin Efendisi defalarca yeniden basıldı ve birçok dile çevrildi.

Tolkien'in eseri temaları ve kökenleri hakkında yapılan kapsamlı araştırmalara konu oldu. Kendi içerisinde büyük bir eser olsa da hikâye, aslında Tolkien'in 1917'den beri kendisinin "mythopoeia" olarak tanımladığı bir süreç içerisinde üstünde çalıştığı büyük bir destanın yalnızca son halkasıydı. Filolojinin, mitolojinin, dinin, sanayileşmenin etkilerinin yazarda yarattığı tiksinmenin yanı sıra daha önceki fantezi eserleri ve Tolkien'in I. Dünya Savaşı'ndaki deneyimleri yazarın ilk çalışmaları ve Yüzüklerin Efendisi'nin hikâyesi üzerinde etkili oldu. Yüzüklerin Efendisi'nin de modern fantezi edebiyatı üzerinde büyük etkisi olduğu kabul edilir. Tolkien'in çalışmalarının etkisi öyle büyük oldu ki; "Tolkienian" ve "Tolkienesque" sözcükleri Oxford İngilizce Sözlüğü'ne girdi.

Yüzüklerin Efendisi'nin hep popüler kalması popüler kültürde göndermeler yapılmasına, Tolkien'in çalışmalarına hayran olanların topluluklar kurmasına ve Tolkien ile eserleri hakkında birçok kitap yayımlanmasına sebep oldu. Yüzüklerin Efendisi geçmişte olduğu gibi hala sanat eserleri, müzik, film, televizyon, video oyunları ve edebiyatı etkilemeye devam ediyor. Yüzüklerin Efendisi için radyo, televizyon ve birçok filmin ödüllü olan uyarlamaları yapıldı.

Kara Lord olarak da bilinen Sauron, kendi efendisi Melkor'un görevini tamamlamak üzere Orta Dünya'daki halkların zaaflarından yararlanıp "güç yüzüklerini" yapar.

Üç yüzük göğün altında yaşayan elf krallarına,

Yedisi taştan saraylarındaki cüce hükümdarlara, Dokuzu ölümlü insanlara, ölecekler ne yazık; Bir yüzük gölgeler içindeki Mordor Diyarı'nda, Kara tahtında oturan Karanlıklar Efendisi'ne. Hepsine hükmedecek bir yüzük, hepsini o bulacak, Hepsini bir araya getirip, karanlıkta birbirine bağlayacak, Gölgeler içindeki Mordor Diyarı'nda.

Güç Yüzükleri'nin sahipleri kandırıldıklarını anlamıştı fakat iş işten geçmişti.

Elfler, Sauron'a karşı savaş açtı ve Kara Lord, Elflerle büyük bir savaşa girdi. Birçok Elf şehri yok oldu. Daha sonra Elfleri yenemeyeceğini anlayan Sauron bir süre saklandı. Sonra tekrar yüzükten aldığı güçle iyice güçlenen Sauron, çok geçmeden Orklar, Haradrim halkı, Rhûn halkı ve kötülüğün hizmetine girmeye hazır diğer halklarla, Orta Dünya'nın tek hakimi olmak için işgale başladı. Elfler ve insanlardan oluşan ve Son İttifak olarak adlandırılan bir ordu Sauron'u durdurmayı başardı. Parmağındaki tek yüzük İsildur'un eline geçti fakat güce düşkün olan insanlar yüzüğü yok etmedi. Daha sonra yüzük efendisine ihanet etti ve İsildur'un ölümüne sebep oldu. Bir nehrin içinde kayboldu. Böylece unutulmaması gereken değerler unutulup gitti.

Aradan yüzyıllar geçti ve yüzük eski bir Hobbit olan Smeagol'un eline geçti. Sméagol yüzüğü 500 yıl boyunca dumanlı dağların derinliklerinde sakladı. Fakat Bilbo Baggins adlı Hobbit, Gollum'u yüzüğü düşürürken gördü ve onu aldı. Yıllar boyunca Mordor'daki Barad-Dûr'da gücünü yeniden toparlayan Sauron, kötülüğe hizmet eden tüm halkları yeniden birleştirerek tekrar saldırıya geçti. Sauron'un Orta Dünya'yı ele geçirmesi için ihtiyacı olan tek şey yüzüktü.Tüm bu olanların farkında olan İstari'den Gandalf, Elf temsilcisi Elrond'un ülkesinde bir meclis toplamayı başararak yüzüğün yok edilmesi gerektiğine karar verdi. Yüzüğü yok etme görevi ise Frodo Baggins adlı Hobbit'e verildi. Böylece serüven başlamış oldu.

Hikâyenin ilerleyen bölümlerinde, Elrond, Aragorn'a Elendil'in "Narsil" adlı (sadece kralların taşıyacağı) kılıcını verir. Aragorn ona "Andúril (Batının Alevi)" ismini verir. Bilbo Frodo'ya Mithril ve Sting kılıcını verdikten sonra Charadras (Karadras) Geçidi'ne giderler. Saruman dokuz yoldaşı büyüleyerek dağa şimşek çaktırır, üstlerine çığ düşer. Frodo'ya hangi taraftan gitmeleri gerektiğini sorar. Frodo madenlerden gitmeyi seçer. Moria Madenlerine girdiklerinde Khazad-Dûm köprüsü yakınlarında Melkor'un hizmetkarı Balrog yollarını keser. İstari Büyücüsü Gandalf, Balrog'u etkisiz hale getirmesine rağmen Balrog düşerken onu da kırbacıyla çeker. Gandalf'ın Khazad-Dûm köprüsü'nden düşmesinin üzerine Aragorn grubun yeni lideri olur. Lothlorien'e doğru giderler. Kahin gözlü, büyüleyici görünüşü olan Lothlorien'in Hanımı Galadriel ile görüşürler. Galadriel'in eşi Celeborn Sam'e ip, Merry ve Pippin'e keskin bir hançer, Aragorn'a büyüleyici bir hançer, Legolas'a prenslerin soyundan gelenlerin kullandığı özel bir yay, Frodo'ya ise Galadriel aynasını gösterir. Altın saçlarından bir tel isteyen Gimli'ye ise üç tel altın saç verir. Nehirlerin kıyısına varınca Boromir, yüzüğü Frodo'dan almak ister fakat alamaz.Yüzük onu zapt ettikten sonra Boromir keşke olanları değiştirseydim der fakat Aragorn, onun yerine Frodo'yu Mordor'a yollar. Mordor yoluna doğru giden Frodo'nun peşine Sam takılır. Savaş ortaya çıkınca Boromir Uruk-hailar tarafından okla öldürülür. Üç Avcı (Aragorn, Gimli ve Legolas), kardeşlik bozulunca kendilerine yeni bir grup kurup Boromir'i ararlar. Kardeşlik dağılmıştır, Merry ve Pippin, Boromir'in söylediğine göre Isengard'a doğru esir alınmıştır, Sam ve Frodo, Mordor yolundadır, Üç Avcı, Merry ve Pippin'i aramak için yola çıkarlar.

Serinin başlıca kahramanları şunlardır:

Konsept ve yaratım

[değiştir | kaynağı değiştir]

Yüzüklerin Efendisi J. R. R. Tolkien'in 1937'de yayımlanan önceki kitabı Hobbit'in devamı olarak başlamıştı. Hobbit'in popülerliği yayımcı George Allen & Unwin'in bir devam çalışması istemesini sağladı. Tolkien onları oldukça yavaş yazacağı konusunda uyardı ve zaten birkaç hikâye üzerinde çalıştığını söyledi. Silmarillion'ın fazla modern sayılabilecek taslaklarını reddeden, Roverandom'ı beklemeye alan ve Farmer Giles of Ham'ı kabul eden Allen & Unwin, hobbitler hakkındaki hikâyelerin daha popüler olacağını düşünüyordu. Böylece Tolkien 45 yaşındayken Yüzüklerin Efendisi ismini alacak olan hikâyeyi yazmaya başladı. Hikâye ancak 1949'a kadarki geçen 12 sene sonunda bitebildi ve Tolkien'in 55 yaşında olduğu 1963 senesinde tamamen yayımlanabildi.

Yayımcıların ikna ettiği Tolkien Aralık 1937'de yeni bir Hobbit öyküsü yazmaya başladı. Birkaç başarısız denemenin ardından "Tek Yüzük" hikâyesi doğdu. Bilbo'nun kayboluşu arkasındaki neden, yüzüğün önemi ve Yüzüklerin Efendisi isminin 1938 kışına kadar ortaya çıkmamış olmasına rağmen ilk bölüm için aklındaki fikir tamamen netleşmişti. Aslen bütün servetini tüketen ve daha fazla para kazanmak için başka maceralara atılan Bilbo hakkında bir hikâye yazmayı planlıyordu. Ancak daha sonra aklına yüzük ve onun güçleri geldi. Bunun yeni çalışması için çok daha iyi bir odak noktası olacağını düşündü. Hikâye ilerledikçe Silmarillion mitolojisinden de öğeler kullanmaya başladı.

Yazım süreci oldukça yavaştı Tolkien akademik bir pozisyonda tam zamanlı çalışıyor ve daha fazla paraya ihtiyaç duyduğu için üniversitede müfettişlik yapıyordu. Tolkien 1943'ün çoğunda Yüzüklerin Efendisi üzerinde çalışma imkânı bulamadı ama Nisan 1944'te tekrar işe koyuldu. Kraliyet Hava Kuvvetleri'yle Güney Afrika'da görevde bulunan Christopher Tolkien de bu süreç içerisinde hikâye oluşturmada babasına yardımcı oluyordu. Tolkien 1946'da büyük bir çaba harcadı ve el yazmalarını 1947'de yayımcılarına gösterdi. Ertesi yıl hikâyenin sonunu getirdi ancak Tolkien eserin ilk bölümlerinin tashihini 1949'a kadar ancak tamamlayabildi. Toplamda 9.250 sayfa tutan Tolkien'in orijinal el yazmaları günümüzde Marquette Üniversitesi'ndeki J. R. R. Tolkien Koleksiyonu'nda sergilenmektedir.

Tolkien'in çocukluğunu geçirdiği Edgbaston'daki 29 metrelik kule

Tolkien'in ilgi alanındaki filoloji, din (özellikle de Katolizm), Peri Hikâyeleri, İskandinav ve Germen mitolojisi, ayrıca Kelt, Slav, Pers, Yunan ve Fin mitolojisi hakkındaki kişisel araştırmalarının Yüzüklerin Efendisi'nin gelişimine katkısı büyük oldu. Bazı eleştirmenlerin doğruladıkları ve Tolkien'ın bizzat açıkladığı üzere yazarlar George MacDonald ve William Morris ile Anglo-Sakson şiiri Beowulf'un da önemli etkisi vardır. Eleştirmenler ayrıca Wagner'in, Nibelung Yüzüğü'nün Tolkien üzerinde direkt etkisi üzerinde tartışmışlardır.

Tolkien, eserde bilinen herhangi bir dine ya da inanca yer vermez. Daha ziyade temalar, ahlak felsefesi ve romandaki Evren Bilim'i onun Katolik dünya görüşünü yansıtır. Mektuplarının birinde Tolkien şöyle diyor; "Yüzüklerin Efendisi elbette temelde dini ve Katolik bir çalışma; bu başta bilinçsizceydi ancak tashih sırasında bunun farkındaydım. Hayali bir dünyaya dinle ilgili herhangi bir şey koymamamın sebebi işte bu. Dini öğeler hikâyenin ve sembolizmin içine zaten yedirildi."

Tolkien'in Birmingham'ın ilk önce Sarehole Mill sonra da Edgbaston Reservoir bölgelerinde geçirdiği çocukluğundaki anıları, romandaki bazı yerlerin ve karakterlerin yaratılmasına ilham verdi. Ayrıca Edgbaston'ın kuzeybatısında kolayca ulaşılabilecek Black Country'de de bazı ipuçları var. Bu "Underhill" gibi isimlerin anlamını ve Saruman'ın sanayileşmiş Isengard ile Shire'ı da açıklıyor. Ayrıca Shire ve çevresinin Tolkien'in 1940'larda sık sık ziyaret ettiği Lancashire'daki Stonyhurst Koleji etrafındaki kırsal bölgeden uyarlandığı ileri sürülür. Eserde Tolkien'in I. Dünya Savaşı'nda yaşadıklarının etkisi de görülür. Frodo'nun muzdarip olduğu posttravmatik stres bozukluğunu Tolkien de ilk defa Somme Muharebesi'nde yaşamıştır.

Yüzüklerin Efendisi 1950'lerde yayımlanmasına rağmen Tolkien Tek Yüzük'ün Atom bombasının bir alegorisi olmadığı ve eserlerinde kesinlikle alegorik bir anlatım kullanmadığı konusunda ısrarcıydı. Bunun yanında uygun gördüğü okuyucu yorumlarına karşı oldukça açıktı.

Birkaç eleştirmen ırklarla ilgili olduklarını düşündükleri bazı noktalar yakaladılar. Bu görüşler genelde Tolkien'in iyi ve kötü tasvirine, karakterlerin ırklarına (Elfler, Cüceler, Hobbitler, Haradrimler, Orklar) ve ırklarının davranışlarını belirlemesine dayalıydı. Karşı görüştekiler ırk odaklı eleştirilerin sahiplerinin yazılı kaynakları görmezden geldiklerine, eserin kendisinden çok uydurmalara göre fikir belirttiklerine, yazarın özel hayatındaki ırkçı tutumlarına ya da olaylara dair bir kanıt olmayışına dikkat çekerler ve ırkçılık konusunda marjinal bir görüşe sahip olduğunu iddia ederler.

Tek Yüzük

Yüzüklerin Efendisi Film Üçlemesi (2001-2003)

[değiştir | kaynağı değiştir]

Yüzüklerin Efendisi'ni bir filme uyarlamak için Peter Jackson çok uzun süre uğraştı. Diğer filmlerin aksine uyarlama hakları, çekim için stüdyoyla anlaşmaya varmak gibi birçok sorun çıkmıştı. Sonunda Jackson, Miramax isimli stüdyo ile ikişer saatlik iki film için anlaşmaya vardılar. Daha sonra başta stüdyonun istekleri olmak üzere birçok problem ortaya çıktı. İşin sonunda New Line Cinema üç saatlik üç film için anlaşmaya vardı.

Peter Jackson, sinema tarihinde bir ilki gerçekleştirerek her biri en az 3 saat uzunluğundaki bu 3 filmi art arda, hiç birini gösterime sokmadan çekti. Çekimlerden sonra gülerek "Bunu yaptım ve hiç kimsenin neden yapmadığını artık biliyorum ve muhtemelen ben de yapmayacağım." diye belirtti. Tabi üç filmi art arda çekmeden önce yapılan hazırlık belki de çekim sırası kadar önemliydi. Yüzüklerin Efendisi'nin daha çekimi başlamamıştı ancak ilk çekimden tam 3 yıl 6 ay önce hazırlıklar başlamıştı. Yeni Zelanda'da Shire bölgesinin daha yeşil görünmesi için hayvanları 2 sene önceden otlatmışlardı bile. Yüzüklerin Efendisi Film Üçlemesi birçok rekora imza attı, sayısız başarılara sahip. Film daha çıkmadan "Yeni Yıldız Savaşları" deniyordu. İlk filmin fragmanı izlenme rekoru kırdı. Sonra birçok ülkede açılış rekoru kırdı. Birçok eleştirmenin oyuyla Dünya'nın en iyi filmleri arasına girdi. Birçok film oylama sitesinde çok yüksek puanlar aldı. 2003'te ikinci defa bir film 1 milyar dolar gişe yaptı ve 2009'a kadar yani 6 sene boyunca 2. sırada durdu. İlk film 4, ikinci film 2, üçüncü film 11 Akademik Ödül aldı; böylece üçleme en çok Akademik Ödül kazanan film serisi oldu ve son film en çok Akademik Ödül kazanan film oldu. (11 Oscar alan iki başka film daha var.) Film IMDb'de de film tarihinin en iyi film serisi oldu ve özellikle son film birçok kullanıcının en beğendiği film oldu. Fantastik filmler çoğunlukla olgun insanların pek beğenmediği filmler olarak görülmesine rağmen Dünya'nın en iyi filmleri arasına girdi. IMDb'de kullanıcı oylarıyla son film olan Kralın Dönüşü, en iyi filmler listesinde 7. sırada yer alıyor. Ayrıca fantastik filmleri çok seven eleştirmen Phekâr Shai'nin yapmış olduğu Şimdiye Kadar Yapılmış En İyi Filmler 29 Kasım 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (The Best Movies Ever Made) listesinin en başında Kralın Dönüşü yer alıyor. Yüzüklerin Efendisi Film Üçlemesi, Buz ve Ateşin Şarkısı'nın yazarı George R. R. Martin'in de favori filmlerinden birisi. Martin, Yüzüklerin Efendisi Film Üçlemesi için şöyle demişti: "Jackson, Tolkien'in yarattığı bu mükemmel Dünya'yı en iyi şekilde filme yansıtıyor, Yüzüklerin Efendisi'ni sevmeyen, fantastik filmleri sevmeyen birisidir."

Jackson teknik detaylara da çok takılmıştı. Filme başlamadan önce "Artık ihtiyacımız olan teknolojiye sahibiz, Orta-Dünya sonunda bir filme aktarılabilir. Yani işte o zaman bu zaman." demişti. Jackson bu büyük filmi uyarlayabilmek için çok iyi efektlere ve yapı tasarımcılarına ihtiyacı olduğu için Weta Digital ve Weta Workshop isimli şirketler açtı. Weta Workshop makyaj, kostüm, yapı, set dekorasyonu, maket ve benzeri ürünler için açılmıştı. Weta Digital ise görsel efektleri yapacak olan şirketti. Sadece Minas-Tirith Kuşatması bölümünün efektleri ancak 3 aylık zorlu çalışmalarla bitirilebilmişti. Filmdeki Minas-Tirith, Ayrıkvadi gibi ortamlar aslında birer maketler, uzak çekim yapılırken maketi çekip sonra üzerine efektler yapılıyor çünkü o zamanlarda koskoca bir mekanı efektle baştan oluşturmak çok zor, Yüzüklerin Efendisi'nde böyle mekanlardan sadece bir tane de yok. Kısacası tüm mekanları efektle yapmak hem zor hem de gerçekçiliği kaybettirecek bir şeydi. Bu başarılı efektler film serisinin üçüne de Yılın En İyi Görsel Efekt Akademi Ödülü'nü kazandırdı. Fantastik bir evrende hem etkileyici aynı zamanda hem de gerçekçi görselleri birçok kişiye borçluyuz. Başta hayata gözlerini yuman görüntü yönetmeni Andrew Lesnie'ye, efekt süpervisörü Jim Rygiel ve takımına, daha sonra yapı tasarımı işini yapanlara. Ayrıca başta desinatör John Howe olmak üzere Sanat Yönetimi'ne borçluyuz. Elbette görüntünün, gördüklerimizin yanı sıra sesler de çok önemli. Başta müzikleri için Howard Shore'a teşekkür ediyoruz. Tarafların, bölgelerin, kişilerin hatta Tek Yüzük gibi nesnelerin bile ayrı müzikleri var. Bu çok sayıda müziğin içinde kaybolmuyorsunuz hatta adeta kendinizi buluyorsunuz. Tabi tüm duyduklarımız müzikler de değil... Christopher Boyes olmak üzere ses miksajı ve düzenlemesi üzerinde çalışan herkese borçluyuz. Tüm bunlar dışında Türkiye'de ayrıca teşekkür etmemiz gereken isimler var... İstemi Betil, Zeynep Özden Ayyıldız, Boğaçhan Sözmen ve Murat Şen gibi isimler başta olmak üzere tüm dublaj takımına da, bu inanılmaz dublajı yaptıkları için teşekkür ediyoruz.

Son olarak Elijah Wood, Ian McKellen ve Viggo Mortensen başta olmak üzere tüm oyunculara; Barrie M. Osborne, Fran Walsh, Peter Jackson, Jamie Selkirk ve diğer yapımcılara; senaryo için Philippa Boyens, Fran Walsh ve Peter Jackson'a teşekkür ediyoruz. Yönettiği için Peter Jackson'a tekrar teşekkür ediyoruz ve tabii ki bu muhteşem evreni oluşturduğu için J. R. R. Tolkien'e sonsuz teşekkür ediyoruz.

Yüzüklerin Efendisi dizi uyarlaması (2021-)

[değiştir | kaynağı değiştir]

Dizi Orta Dünya'nın İkinci Çağ'ında geçmekte[1] ve Yüzüklerin Efendisi'nden önceki olayları konu almaktadır.[2]

Yüzüklerin Efendisi 2021 yılında Prime Video'da yayınlanması bekleniyor.[2]

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
1. ^ Elrond'un Divânı'nda Glorfindel'in sözlerinde bu açıkça belirtilmiştir: "Eğer yüzüğü saklamayı başarsak bile Yüzüklerin Efendisi er ya da geç onu sakladığımız yeri öğrenip bütün güçlerini oraya yönlendirecek."
  1. ^ Oller, Jacob (7 Mart 2019). "Amazon Confirms Lord of the Rings Show is Second Age Prequel to Films". Syfy Wire. 7 Mart 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Nisan 2020. 
  2. ^ a b Andreeva, Nellie (13 Kasım 2017). "Amazon Sets 'The Lord of the Rings' TV Series In Mega Deal With Multi-Season Commitment". Deadline Hollywood. 13 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Kasım 2017.